Maden Deresi ve Şelalesi Turumuz - 28 Ocak 2018
Maden Deresi ve Şelalesi Turumuz - 28 Ocak 2018
28 Ocak 2018”in güneşli ama buz gibi bir gününde, 75 km. mesafede İlimiz
Karasu ve Kocaali İlçe sınırları içerisinde yer alan piknikçilerin ve
doğa severlerin sıkça uğradığı mekanların başında gelen antik maden
deresi ve şelalesine güzel bir tur gerçekleştirdik.
Bu güzel güne her zamanki gibi buluşma noktamız olan Kentpark’tan
sabahın 09.30’da toplanarak başladık. Hava güneşli ama içimiz buz
gibiydi, serin seren esen rüzgar aslında güne nasıl başlarsan öyle devam
eder hissini bize başlamadan bildirmişti. Geçen haftadan edindiğimiz
soğuk tecrübelerinden sonra bu haftaya hazırlıklı geldik ve çok şükür bu
soğuk havayı hissetmedik.
Hissettiğimiz noktalar vardı ama bunu yazının sonlarına doğru
anlatacağım. 8 Gönüllü ile birlikte düştük yollara, yaklaşık olarak 10
km. kadar ilerledikten sonra Furkan arkadaşımız biraz rahatsızlandı ve
kendini iyi hissetmediğini geri dönmek istediğini söyledi. Bizde
kendisini kesinlikle zorlamamasını söyledik. Oda bu noktadan sonra geri
dönerek günü tamamladı. Kendisine buradan geçmiş olsun dileklerimizi
iletiyoruz. Umarım en kısa zamanda iyileşir ve aramıza tekrar döner.
Yolumuza tekrardan devam ederek yaklaşık olarak 40 km. kadar pedal
çevirdikten sonra Limandere Beldesinin merkezinde yer alan bir çay
bahçesinde genel ihtiyaç ve çay molası verdik. Molanın ardından Ferizli
İlçe merkezine geldik. Bizi burada bu tura katılmak için önceden
sözleştiğimiz Erkan arkadaşımız da katılarak tekrar yola koyulduk.
Giderken de dönerken de grup sürüşü gerçekleştirerek oldukça hızlı bir
tempo ile Maden Deresine varıyoruz. Bu gün bizim özel bir konuğumuz
Muhammet vardı. Kendisi Kocaali ilçesinden tek başına bisiklet sürerek
Maden deresine bize eşlik etmek için geldi. Kendisine buradan cesaret ve
azminden dolayı teşekkür ediyorum. Maden deresinden biraz bahsetmek
istiyorum. İlk girişte sol tarafta ücretli giriş noktası var.
İçerisinde yeme içme tesisi, tuvalet, bungalov evler, geniş yeşil alan,
piknik ve oturma masaları mevcut. Bütün bir gününüzü bu dere kenarı
mekanda geçirebilirsiniz. Diğer bir girişte yaklaşık olarak 400 mt.
kadar sağ taraftaki yolun devamında yer alıyor. Buranın da girişi
ücretli, bu bölgede de diğer girişteki imkanlar mevcut ama ayrıca bir
extrası var.
İçerisinden yürüyüş ve şelale parkuru geçiyor. Eğer şelaleye gitmek
istiyorsanız bu bölümde yer alan alandan giriş yapmanız gerekiyor. Geçen
yaz dönemi buraya ulaşım bir köprü üzerinden yapılıyordu ama şu anda o
köprü yıkıldığından ulaşım dere üzerinden yürüyerek gerçekleştirilmekte.
İşin özüne değinecek olursak eğer karşı tarafa geçmek için biraz çaba
sarf etmeniz gerekiyor.
Son olarak yolun devamında yani bittiği yerde birde alabalık tesisi
mevcut. Bu alan ücretsiz. Eğer bu alana gelmeyi düşünürseniz ve şelaleye
gitmek istiyorsanız dereden karşıya yürüyerek geçmek zorundasınız. Bu
tercihleri tamamen size bırakıyoruz. Biz en sonda yer tesise gidiyoruz.
Bisikletlerimizi de buraya bırakıyoruz. Açık ve kapalı alanı mevcut. İlk
olarak güneşin ışığından faydalanarak karnımızı doyurmak istiyoruz. Bu
yüzden derenin kenarında yer alan ağaç üstü masalara oturarak
yemeklerimizi bekliyoruz.
Unutmadan birkaç not eklemek istiyorum. Balık dışında birde kahvaltı
hizmeti veriyor. Fiyatı oldukça pahalı ve menüsü çok zayıf olduğunu
açıkça belirtmek isterim. Bir daha buraya gidersek eğer bisikletlerimizi
buraya bırakacağız, yanımızdaki sırt çantalarına merkezden gıda
takviyesi alarak şelalenin yanında doyasıya yemek yiyeceğiz ve daha
ucuza mal edeceğiz. Dönüşte sadece bu tesiste çay molası veririz.
Dışarda durdukça üşümeye başladığımızdan içerideki masalarda ısıtıcının
yanında karnımızı doyuruyoruz. Ek not olarak ta servis çok yavaş,
yemeğinizin gelmesi 1 saati buluyor. Burada yemek istiyorsanız gitmeden
en az yarım saat önce arayınız. Neyse yemeğin ardından buraya kadar
gelip de şelaleye gitmek olmaz diyoruz. Hemen şelale yolculuğu için
gönüllüler arıyoruz.
Ben, İsmail, Mustafa ve kahramanımız küçük Muhammet ile birlikte gitmeye
karar veriyoruz. Diğerlerine buradan taş değil kaya gönderiyorum.
Tesiste oturarak çay içtiler. Ne demişler anı yaşamak istiyorsan çaba
göstermelisin. Hava soğuk su soğuk, dereden geçmek zorundayız.
Ayakkabılarımızı çıkarmak tekrar giymek tekrar çıkarmak için
uğraşmayalım olduğumuz gibi ayakkabılarla birlikte suya giriş yapıyoruz.
Su değil mübarek çivili buz ayaklarımıza hızla çarpıyor. Akıntı
mevsimsel şartlardan dolayı oldukça yüksek. Bazı noktalarda 50-60 cm.
bulan yerlerden geçiyoruz ve bele kadar ıslanıyoruz. Küçük Muhammedine
elinden tutarak dere kapılıp gitmesin diye tutuyoruz ve karşıya
geçiriyoruz.
Şelale patikasında ilerliyoruz, yağmur ve çamurdan dolayı zemin çok
bozulmuş, bazı yerlerde pati çekiyoruz. Tünellerin olduğu kısım ise
soğuk, karanlık ve yerler su doluydu, bu sulara basarak ilerlemek
zorunda kaldık. Hatta kaya içlerinden üzerimize su damlaları da
damlıyordu. Kayalıkların güneş görmeyen gölge kısımları buz tutmuş
sarkıtlarla doluydu. Ocak ayında zaten başka bir şey beklememiz doğru
değildi.
Bu mevsimde bu tünellerden gitmek yaz dönemine göre 10 kat daha
tehlikeli olduğunu buradan belirtmek istiyorum. Bir deneyiminiz yoksa
veya bu parkuru bilmiyorsanız kesinlikle gitmeyin. Çok şükür kazasız
belasız bir şekilde şelaleye varıyoruz. Su gürül gürül akıyor. 5-6
kişilik genç bir grup buraya gelmiş şelaleyi izliyordu. Bir çok insan
buraya kadar gelip geri dönüyor. Bunun nedeni aynı sette iki şelalenin
olmasından kaynaklanıyor. Patikanın hemen sağında ilk şelale net bir
şekilde görünürken ikinci şelaleyi görebilmeniz için dereden karşıya set
duvarının öbür tarafına geçmek zorundasınız.
Bu da demek oluyor ki yine bize suya girerek karşıya geçeceğiz. Buraya
kadar gelip de büyük şelaleyi görmemek olmaz değil mi. Aynen bizde sizin
gibi düşündük ve hemen ayakkabılarımızla suya girerek karşıya geçtik.
Battı balık yan gider misali zaten ısmanmışız bu saatten sonra dereye
girmişiz yüzmüşüz ne fark eder değil mi. Karşıya geçtiğimizde şelale tüm
ihtişamı ve görkemiyle yeri göğü inletiyordu. Böyle güzellikleri görmek
insanın ömrüne ömür katıyor. İnsanın bu güzel yerlerden ayrılası
gelmiyor.
Bizim buralarda ve yüksek kesimlerde kardelen çiçekleri olur. Soğuk
ortamı çok severler. Bize de bu çiçekleri doğada görmek dokunmak nasip
oldu. Gerçekten mükemmeller. Burada biraz zaman geçirdikten sonra
geldiğimiz yoldan geri dönerek tesise arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz
ve hiç vakit kaybetmeden dönüş yoluna geçiyoruz. Normalde bu turu 3
gidiş 3 dönüş 3 de oyalanma toplamda 9 saat olarak hesaplamıştık ama
evdeki hesap çarşıya uymadı.
10.00’da çıktığımız yolculuk akşam 20.30 u buldu. Çok oyalanıp çok mola
vermişiz. Zaman olarak geç olabilir ama önemli olan kaptanın dalgalarla
nasıl boğuştuğu değil gemiyi karaya getirmesidir. Bizde bu düşünceyle
yolumuzu çok şükür kazasız belasız bir şekilde tamamlıyoruz.
Turun özetine değinecek olursak eğer 150 km.lik bir parkurdu bu parkurun
zorluk dereceği 10 üzerinden yediydi. Diğer şelale parkuru ise zorluk
derecesi 10 üzerinden sekizdi. Uzunluğu ise 2+2 km.ydi.
Ferizli’den Adapazarı’na kadar olan kısımda saatten de kaynaklı sanırım
ama hava bir anda değişti ve neredeyse 5 derece birden düştü. Bildiğiniz
gibi şelale parkurunda giderken de dönerken de bele kadar ıslanmıştık.
Kurulanma imkanımız olmadığından bisiklete ıslak ıslak bindik ve geri
dönüş yoluna geçtik. Islak bir şekilde yaz dönemi gibi anında
ısınamadık, bırakın ani ısınmayı geç bile ısınamadık. Bir anda havanın
da soğumasından sonra hissedilir soğuğu hissettik.
Isınmak için pedallara daha çok basmak zorunda kaldık. Bu da bize fazla
enerji kaybı yarattı. İyi ki de Ferizli’de takviye molası vermişiz.
Yoksa bu yolculuk bitmezdi. Uzun mesafelerde gıda takviyesi şart
arkadaşlar. Bir husus da siz uzun parkura ne kadar hazırsınız. Uzun
parkurlar güç ve direnç ister, gıda takviyesi şarttır. Kıyafetler hayati
önem taşırlar. Bu yüzden böyle turlarda mutlaka hazırlıklı olun.
Bizim için unutulmaz anılarla dolu unutmayacağımız bir tur oldu. Bir çok
konuyu yazmayı unutmuş olabilirim. Artık mağrur görün. Emeği geçenlere
ve katılımcılara sonsuz teşekkürler. Bir dahaki turlarda görüşmek
dileğiyle














