ATATÜRK
MARŞI DİNLEMEK İSTİYOR - Doktor, nasılsın,
yeni bir şeyler var mı? Diye sordu.
- Var efendim,
teşrifinizi tebcil (yüceleştirmek) için bir marş yapmıştım, müsâde buyurursanız
güftesini arzedeyim.
- Oku bakalım,
dedi.
- Birinci beyti
okudum, ikinci beytin üçüncü mısrasına geldim :
- Nur elinle yükseldi
şanlı hilâl
deyince :
- Yook canım dedi,
nur elinle nasıl olur ?
O anda düşündüm.
Vasıf beyin Türkocağından içeri sokmak istemediği marş beğenilmezse, vay benim
talihsiz başım, ATATÜRK'e ;
- Bakınız efendim
dedim, aşağıda neler arzediyorum.
Mübarek başını
işaret ederek, güfteyi sesimin olanca kuvvetiyle, başından sonuna kadar okudum.
Etraftan gelen alkış, muvaffakiyetimi gösteriyordu.
- Emir buyurursanız,
caz takımı besteyi çalabilir, dedim. Ve daha önce caz takımına notasını verdiğim
için, bir işaretimle caz marşı çalmaya başladı.
- İşte marş budur
efendim, dedim.
- Bravo doktor,
diye beni taltif ettiler.
Artık bizim marş
Türkocağının meşru marşı oldu...