ÜRDÜN
KRALINA VERİLEN MUSIKİ ZİYAFETİ "Rahmetli
Ürdün Emîri Abdullah Haz. Türkiye'ye ilk gelişinde, ATATÜRK'ün misafiri olmuştu.
Bir gün, İstanbul valisi rahmetli Muhiddin Üstündağ, Emîrin Türk musıkisi dinlemek
istediğini, kendisine musıkimizden münâsıp eserler dinletmemiz için ATATÜRK'ün
emir verdiğini söyledi ve beni bu işe memur etti. Başlıca arkadaşlarım, Münir
Nurettin Selçuk, merhum üstadımız Remânî Reşat Erer, Refik Fersan ve Fahire
Fersan, Vecihe Daryal, Cevdet Kozanoğlu ve birkaç genç arkadaş, Filorya köşküne
gittik.
Emir Haz. Ürdüne
dönmek üzere resmî ziyâretlerini bitirmiş ve birkaç gün daha hususi olarak memleketimizde
istirahat etmek ve gezmek üzere ATATÜRK'e vedâ etmişti.
Bir öğle vakti,
yemeğe otururken, biz de musıki faslına başladık.
Birinci dakikanın
içinde, rahmetli Emîrin çehresindeki mâna değişti, elinden çatalı bıraktı, bir
işaretle bizi susturdu ve etrafındakilere, fasih bir Türkçe ile:
- Efendiler, dedi,
böyle bir musıkiyi dinlerken, yemek yenilmez. Önce dinleyelim, yemeğimize sonra
devam ederiz.
Emîr'in bu asîl
hareketinden hepimiz, tahmin edeceğiniz gibi çok mütehassis olduk, ancak yemeğe
mâni olmamak maksadiyle faslı kısalttık. Emîr'in yanaklarından, kır sakalına
doğru süzülen gözyaşları her zaman hayâlimdedir.