Müezzinler Gölü, Şehymuslihittin Cami ve Karaboğaz Turumuz - 17 Aralık 2017 -
Müezzinler Gölü, Şehymuslihittin Cami ve Karaboğaz Turumuz - 17 Aralık 2017
Müezzinler Gölü, Şehymuslihittin Cami ve Karaboğaz Turumuz - 17 Aralık 2017
17 Aralık 2017'nin güzel bir pazar günün de tamamen tesadüf eseri hiç
hesapta olmayan istikamete doğru bir rota belirledik ve yönümüzü Kocaeli
İli ile Sakarya İl sınırlarının kesiştiği noktada yer alan Karaboğaz
bölgesine doğru pedal çevirdik. Toplamda ise ben 116 km. İsmail
arkadaşım ise 146 km. yol yaptı. Parkur bol yokuşluydu.
Hava ise tam bisikletçilerin istediği gibi bulutlu ve 19 dereceydi.
Rüzgar ise bu gün giderken bizi resmen 35-40 km. hızlarla ittirirken
dönüşte her zaman ki gibi duman attırdı.)))) Gülü seven dikenine
katlanırmış derler.
Rotamıza On The Go Map
linkten ulaşabilirsiniz. 32 km. pedal çevirdikten sonra benimde çok
sevdiğim ana yoldan 1 km. içeri de yer alan Müezzinler Gölüne uğradık.
Bu alanda bir tesis var, etrafı ağaçlarla kaplı, yeme içme imkanı var,
bay-bayan wc gibi imkanların yanı sıra açık-kapalı yemek alanı da
mevcut. Piknikçilerin ve balıkçıların özellikle yaz dönemlerinde en
uğrak yerleri arasında yer alıyor. Kampçıların ve ailelerinde uğradığı
güzel bir alan ve oldukça da büyük bir yüz ölçümüne sahip.
Bu alanda biraz vakit geçirdikten sonra Kaynarca İlçe merkezine
gidiyoruz. Gideceğimiz yerde yeme içme gibi imkan olmama ihtimaline
karşı bir markete girerek abur cubur alıyoruz. En azından bu abur
cuburlar bizi Kaynarca'ya kadar idare eder düşüncesiyle işimizi sağlama
alıyoruz.
Kaynarca'nın merkezinden iki ayrı rota ile Karaboğaz'a gidebilirsiniz.
Biz ise Topçu Mahallesinde yer alan tarihi Şeyhmuslihittin Camisini
görmek ve bu yol üzerinden gitmek istedik. Diğer yol ise Arif Ağa köyü
üzerinden gidiyordu . Bizim yolun kalitesine 10 üzerinden 4 veriyorum o
dere bir yoldu, çok kötü değil di ama yol bisikletiyle gidilecek bir yol
kesinlikle değildi. Daha çok şehir bisikleti ve mtb bisikletlerini
öneririm. Siz diğer yoldan gidin daha garanti.
İki farklı rotadan bahsetmiştim. Kaynarca merkezinden Kandıraya doğru
giderken önünüze çıkan ilk Karaboğaz tabelasından değil de 500 mt. ileri
de yer alan ikinci tabeladan sağa dönüş yapın. Neyse biz ilk rotadan
ilerleyerek tarihi camiye geldik. Tarihi diyince restore edilmiş bir
cami görüyorsunuz ama yine yanılıyorsunuz çünkü eskisi yıkılarak aynı
yere aslına uygun yenisi yapılmıştır. Orada yer alan kitabesinde ise
şöyle yazmaktadır.
Şeyhler’de yer alan en önemli tarihi eser bugünkü adıyla Büyük Kaynarca
Köyünde yer alan Şeyh Muslihiddin Camii'dir. Nahiyeye adını veren bu
caminin yapımı Âhi teşkilatından Şeyh Muslihiddin tarafından XIV.
yüzyılda yapılmıştır. Şeyh Muslihiddin Camisi yapı olarak, Vakıflar
Genel Müdürlüğü Arşivi, 1767 numaralı defterde yer alan H. 902 (M.1486)
tarihli Vakfiyede, Hacı Kıssahan namı ile şöhret bulan Muslihiddin
Mustafa Bin Cüneyd tarafından yapıldığı, vakfiyede bahsedilen yapılardan
biri olduğu anlaşılmaktadır. Bugün Şeyh Muslihiddin Camisi olarak
isimlendirilen yapı, vakfiye ye göre zaviyeli bir camidir. H. 1236
(1820) tarihinde Kaymaslı Mehmed Ağa’ nın cami için yaptırdığı çeşmenin
kitabesindeki bilgi, yapının XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde tamir edildiği
anlaşılmaktadır. Muhtemelen yeni caminin, okulların, köy öğretmeninin
ve imamının evlerinin bulunduğu alanlarla birlikte, köylünün tarım
alanları Kıssahan El-Hac Muslihuddin Mustafa bin Cüneyt vakfına aittir.
Şeyh Muslihiddin Camii etrafında mezarlık (hazire), tarla ve dere
bulunan bir arazi üzerinde yer almaktadır. Şeyh Müslihiddin Camii ampir
motiflerle süslenmiş, kirişler arası kütüklerle doldurulmuş, kütüklerin
üzeri ince ve muntazam tahtalarla kaplanmıştır. İçten ve dıştan tamamen
ahşap olan caminin temelleri taştır. Kadınlar mahfili U şeklinde olup
cami dikdörtgen planlıdır. Ön cephede ve sağ cephede olmak üzere iki
kapısı bulunuyor. Cami eski bir mezarlığın içinde bulunmaktadır.
Bu güzel mekandan ayrılarak ıssız orman dokusu içerisinde Karaboğaz'a
kadar hiç durmadan hareket ediyoruz. Aklınıza gelen soruyu da hemen
cevaplayayım. Yol boyunca nasıl oldu biz de anlamadık ama sadece 2 tane
köpek vardı 1 tanesi huysuzdu, onun dışında hiç köpek yoktu bizde
şaşırdık. Bol bol kaynak çeşmeleri yol boyunca mevcut. Bu bölgelerde hiç
bakkal yok.
Nihayetinde km. saatlerimiz 56 km.yi gösterdiğinde Karaboğaz'a
varıyoruz. Bizi muhteşem bir göl ve Acarlar Longozunu aratmayan birde
sazlıklı ve laleli bir göl karşılıyor, ayrıca birde burada denize
dökülen çay da yer alıyor. Sahil şeridi ise uçsuz bucaksız koylara sahip
ve hiç yapı yok. Çok iyi korunmuş ve tertemizdi. Göletin hemen yanı
başında kahve bulunuyor, ekmek, zeytin peynir ve abur cubur dışında bir
şey yok ama bol bol çay içebilirsiniz.
Karaboğaz'a gelirken mutlaka yanınızda yiyecek getiriniz. Yoksa
buralarda aç kalırsınız. Göl ise muhteşem ve tertemizdi, atlayıp yüzesim
geldi o derece yani. Buralara kadar gelipte etrafı gezmemek denizi
görmemek olmaz diyerekten hemen kendimizi sahile vuruyoruz. Deniz ise
çarşaf gibiydi, 2 kişi balık tutmaya gelmişler, bunların dışında hiç
kimse yoktu, balık ise o da yoktu))) Kumsalda çocuklar gibi eğlendik,
yol bisikletiyle kumda sürüş yapmayı denedik ama nafile hiç
başaramadık))).
1 km. kadar da sahilde yürüdükten sonra bir yol bulup ana yola
bağlandık. Bu sahil şeridinde çokça karasuvar yani savunma setleri
duvarları vardı, savaş zamanlarında tedbir amaçlı yapıldıklarını
biliyoruz. Çok oyalanmadan bu sefer geldiğimiz yoldan değil de Arifağa
üzerinden dönüşe geçiyoruz. Yaklaşık olarak 7 km. kadar eski asfalt
yolda ilerledikten sonra yeni yapılmış kaymak gibi gıs gıcır yolda
süzülüyoruz. Medeniyet buralara gelmiş diyoruz.
Dönüşte hem çok yokuş çıktık hem de rüzgarı tam kafadan yedik. Bizim
meşhur bir sözümüz vardır. Bir bisikletçi 100 km. sonradan belli olur.
Yani bir bisikletçi önce 100 km. yi tamamlayacak ve 100 km nin üzerinde
bir tur yapacak ki biz ona bisikletçi diyelim. Kaynarca'ya kendimizi
atalım diyoruz karnımız da aç ama bir yokuş çıkıyoruz diğeri geliyor, bu
benim turlarımda sarf ettiğim son yokuş, son 100 mt. espirilerine
benziyordu, çık çık bitmiyordu.
Nihayetinde Kaynarca'ya varıyoruz ve kendimizi bir lokantaya atarak
enerjimize enerji katıyoruz. Yemeğin ardından saat 16:00 gibi dönüş
yoluna geçiyoruz. Çok şükür kazasız belasız bir şekilde bu turumuzu da
tamamlıyoruz. Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle























