Beşiktaş Şelalesi ve Menekşesolak Göleti Turumuz 03 Mart 2018
Beşiktaş Şelalesi ve Menekşesolak Göleti Turumuz 03 Mart 2018
03 Mart 2018'in sabahı yaz havası, öğleni sıcak, öğleden sonrası ise
yağmur, şimşek ve fırtınalı bir Cumartesi gününde, 5 gönüllü bisikletçi
ile Akıncı Köyü Beşiktaş Vadisinde yer alan şelaleler serisinin en
büyüğüne ve Menekşesolak Köyünde yer alan bir gölete keşif turu
gerçekleştirdik.
Düştük yollara hava çok güzel, hava tahminleri yağışlı gösterse de hava
muhteşem, tek sıkıntımız kafadan yediğimiz rüzgar. Bu rüzgara yaklaşık
olarak 22 km. katlandık ama sonrasında rahat ettik. Vakit sıkıntımız
olmadığından kendimizi giderken hiç kasmadık. İlk olarak yol üzerinde
bulunun ve her fırsatta mutlaka uğramaya çalıştığımız ve dualarda
bulunduğumuz Karıncalı Dede Türbesine uğradık.
Daha sonra yola koyularak Karaçam'a vardık. Buradan gıda takviyesi
alarak çantalarımıza koyduk. Keşif turlarında her zaman hazırlıklı
olmakta fayda var. Takviyenin ardından Akıncı Köyüne varıyoruz. Artık
düz yol bitti, şimdi tırmanma zamanı, ilk hedef noktamız 6 km. dağ
eteklerinde Beşiktaş Vadisi içerisinde bulunan Beşiktaş Şelalesine
gitmek.
%7 eğim ortalamasıyla 70 mt.den 512 metreye 6 km. tırmanarak şelaleye
varıyoruz. Çantalarımızda getirdiğimiz yemeklerin yarısını burada
tüketiyoruz. Onca yokuş çıktık acıktık, yemeklerin hepsini burada
bitirmedik, çünkü daha çok yolumuz var. Nihayetinde şelaleye varıyoruz.
Son zamanlarda hem kar hem de yağmur çok yağdı, bu da tabi ki şelalenin
gür akmasına sebebiyet verdi. Manzara gerçekten olağan üstüydü, burada 1
saate yakın uzun bir süre geçirerek bu doğal güzelliğin tadını doyasıya
çıkarttık. Kuş sesleri, her tarafta her renk tonundan mis kokulu
çiçekler adeta bizi 10 yıl gençleştirdi.
Bu güzellikten ayrılmak istemedik ama gidecek keşfedecek bir yerimiz
daha olduğundan yolu koyulduk. Daha önce bu yollardan hiç gitmemiştik,
öyle eski tarih ve zamana direnen doğal köyler gördük ki, şehirden
kalkıp buralara yerleşmek istedik. Bildiğiniz gibi 512 mt. tırmanmıştık.
Şelaleden gölete kadar 10 km. daha yolumuz var ve daha çok yokuş
çıkacağız. Ortalama %3 eğimle bilmediğimiz köylerden ve yollardan
gidiyoruz. Hatta bir ara yanlış yola bile girdik, gitmek istediğimiz bir
yol vardı, çok çamurlu olduğunu söylediler, bizde o yolu kullanmadık ve
farklı yollardan hedefe ulaşmaya çalıştık.
Hava ise saat 15.00 olmasına rağmen çok iyi ve güneşliydi, ara ara bulut
geçisi olsa da bize gelmez diyorduk. Göletin yol ayrımına geldik, kötü
asfat yoldan artık toprak yola girerek 2 km. daha tırmanarak gölete
varmayı hedefliyoruz. Tam tırmanmaya başladık, hava yamaya başladı, bir
yağıyor bir esiyor, resmen fırtına kopuyor, kuru olan toprak yol birden
çamur oluyor.
Ne yapalım derken, tabi ki bu bana sorulmaz, cevap bellidir. Buraya
kadar gelip de geri dönmek olmaz. Yağmurluklarımızı giydik, hava esiyor
ve soğumaya başladı, ıssız ormanda bizden başka kimsecikler yok,
yerleşim yeri yok, internet 3G çekiyor veya çekmiyor. Bir çobana denk
geliyoruz ve yol soruyoruz, sağ olsun bize doğru yoldasınız devam edin
gölete gider diyor, yağmur çamur derken zorda olsa gölete varmayı
başarıyoruz.
Yemeğimizin diğer yarısını da bu alanda tüketiyoruz. Gölet ve çevresi
hakkında şunları söylemek istiyorum. 1 tane pınar çeşmesi var, 5-6 tane
güzel masa var, tam pikniklik ve çadırlık bir alan, hemen yan tarafta
tellerle çevrili bir çiftlik var ama sezondan sanırım kimsecikler yoktu.
Etraf sessiz ve mis gibi kokuyordu. Gölet ise pek kimse gitmiyor
sanırım çok temiz ve mükemmeldi. Göletin etrafında keşfe çıkarak tam tur
atıyoruz. Bir yandan da yağmur yağıyor ıslanıyoruz.
Azıcık dursa hemen dönüş yoluna geçeceğiz, yaklaşık olarak 1 saat kadar
bu güzel mekanda kaldıktan sonra dönüşe geçiyoruz, daha 5 dakika bile
olmadı yağmur tekrar yağmaya başladı, hava kapandı, vücudumuzda kuru yer
kalmadı, yukarılar soğuk, bir an önce inişe geçmek eve varmak
istiyoruz.
Dönüş yolunda geldiğimiz yerden değil de Menekşesolak Köyü üzerinden
dönüşe geçiyoruz, bu yol Alifuatpaşa Merkezine direk gidiyor ve yolu
mükemmel asfat. iyi ki bu yoldan dönüş yapmışız, keşif rotasındaki
yollar çok iyi değildi. Göletten Alifuatpaşa'ya kadar %5 eğimle 10 km.
boyunca virajlı yollarda inanılmaz keyifli bir iniş gerçekleştirdik.
Hayatımızda bu yoldan inişimizi hiç unutmayacağız. Resmen bayıldık, mest
olduk. İlk fırsatta bu yolda tekrar bisiklet sürmek için geleceğiz.
İnerken hiç hız kesmedik, zaten battı balık yan gider misali bastık
gaza. Durdukça zaten üşüyoruz. Sürekli tempo arttırarak vücut ısısını
korumaya çalıştık.
Bisikletlerimiz çamurdan görünmüyordu, bizleri hiç söylemiyorum bile,
göz gözü görmüyordu. Nihayetinde Alifuatpaşa'ya iniyoruz. Artık E-5
yolundayız. 35 km. yolumuz kaldı, yağmur yağıyor, arabalar vızır vızır.
Her geçen bizi bir güzel yıkıyor, sayısını hatırlamadığım kadar korna
çaldılar. Bizim için kesin deli demişlerdir.
Eve varana kadar 20 defa çamurdan duş almışızdır. İnanılmaz keyifli ve
aksiyonu bol bir turdu, çok eğlendik. Her ne kadar şartlar zor olsa da
önemli olan eve sağlam dönebilmekti, çok şükür her hangi bir aksilik
yağamadık ve evimize kazasız belasız bir şekilde döndük.
Unutulmaz yaşanır anılarımızla bu turumuzu da başarıyla tamamladık.
Toplamda 80 km. pedal çevirdik ama harcadığımız efor 150 km. vardı.
Emeği geçenlere katılımcılara sonsuz teşekkürler. Hayat paylaştıkça
yaşadıkça güzel. Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle